• Mart 27, 2025

Kalabalık şehirlerde koşturmaca içerisindeki yaşantılardan kaçmak ve sakin bir kente taşınmak, her geçen gün daha fazla insandan duyduğumuz, giderek daha popüler olan bir fikir. Bu halihazırda çok hızlı olmasına karşın hızlanmaya da devam eden hayatlarımızı eleştiren ve yaşantılarımızda köklü bir değişime veya başka bir tabirle yavaşlamaya ihtiyaç duyulduğunu savunan görüş ‘Yavaş Hareketi’ (Slow Movement) olarak adlandırılıyor.

1999 yılında İtalya’da Greve in Chianti’nin eski Belediye Başkanı Paolo Saturnini, Yavaş Hareketinin felsefesini belediyecilikle birleştirmeye karar verdi. Bra (Francesco Guida) , Orvieto (Stefano Cimicchi) ve Positano kentlerinin belediye başkanlarınca da sahiplenen ve desteklenen bu görüş, kısa sürede önce ulusal, akabinde uluslararası boyuta taşındı. Dört kentle başlayan Cittaslow Belediyeler Ağı, özü itibarıyla insanların sosyalleşebilecekleri, kendine yeten, sürdürülebilir, doğasına, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan, aynı zamanda altyapı sorunları olmayan, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan, teknolojinin kolaylıklarından yararlanan kentlerin gerçekçi bir alternatif olabileceğini ifade ediyor.

Günümüzde onlarca ülkeden yüzlerce kentin üyesi olduğu Cittaslow Birliği; ‘Enerji ve Çevre Politikaları’, ‘Ortaklıklar’, ‘Altyapı Politikaları’, ‘Kentsel Yaşam Kalitesi Politikaları’, ‘Tarım, Turizm, Esnaf ve Zanaatkârlar hakkında Politikalar’, ‘Misafirperverlik, Farkındalık ve Eğitim Politikaları’ ve ‘Sosyal Uyum’ ana başlıkları altında listelenmiş 72 kriteri göz önünde bulundurarak nüfusu 50 binin altındaki kentlerin başvurularını değerlendiriyor.

Türkiye’nin ‘Yavaşkentleri’

Dünya genelinde Cittaslow’a başvuran ve değinilen kriterleri karşılayıp birliğe üye olan belediye sayısı 305’e ulaştı. 35 farklı ülkeden üyesi olan birliğin en önemli paydaşlarından biri de Türkiye. Günümüzde toplam 25 belediyenin üyesi olduğu birliğin Türkiye’deki öncüsü İzmir’in Seferihisar ilçesi.

Seferihisar Belediyesi’nin yanı sıra İzmir’den Foça, Tekirdağ’dan Şarköy, Kırklareli’nden Vize, Çanakkale’den Gökçeada, Bursa’dan İznik, Aydın’dan Yenipazar, Muğla’dan Köyceğiz, Antalya’dan Finike ve İbradı, Isparta’dan Eğirdir ve Yalvaç, Ankara’dan Güdül, Bolu’dan Göynük ve Mudurnu, Karabük’ten Safranbolu, Kastamonu’dan Daday, Sinop’tan Gerze, Ordu’dan Perşembe, Artvin’den Şavşat, Erzurum’dan Uzundere, Erzincan’dan Kemaliye, Malatya’dan Arapgirli, Şanlıurfa’dan Halfeti ve Bitlis’ten Ahlat Belediyeleri de Cittaslow Birliğinin üyeleri.

Dünyanın İlk Cittaslow Metropol Kenti: İzmir

Cittaslow’un 2022 yılında İtalya’da gerçekleşen Uluslararası Genel Kurulu’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen Metropol Kriterleri, birliğin uluslararası tüzüğünün 8. maddesine eklendi ve İzmir, dünyanın ilk Cittaslow Metropol Kenti oldu.

Kurul bünyesinde düzenlenen yuvarlak masa toplantısının katılımcılarından eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ‘büyükşehirlerde hız ve büyüklük odaklı tüketim kültürünün sürdürülebilir olmadığını, buna bir alternatif olarak Cittaslow Metropol kavramını geliştirdiklerini’ ifade etmişti.

Antalya’da Büyükşehir ve 3 İlçe ‘Yavaşkent’ Adayı

Cittaslow ve Cittaslow Metropolis Ağları bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de isminin aksine hızla yayılmayı sürdürüyor. Türkiye’den son olarak Metropolis Ağına dahil olmak için Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Cittaslow Ağına dahil olmak için de Antalya’nın 3 ilçe belediyesi çalışmalar başlattığını duyurdu.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Lokman Atasoy, söz konusu girişimi “Tarım, turizm gibi yerel ürünlerin desteklenmesi, kültürün yaşatılması gibi konularda; ekonomik, çevresel ve sosyal alanlarda sürdürülebilirlik felsefesini benimseyen bu ağı önemsiyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nin Cittaslow Metropol girişiminin yanı sıra Sakin Şehir vasfına uyan ilçelerimizin de bu ağda yer almasını destekliyoruz. Türkiye’nin Cittaslow da 25 üyesi var. Antalya’da Büyükşehir Belediyemiz ve üç ilçemizin bu ağa girmesi noktasında hedefimiz var. Marka şehirler yaratmak adına bu ağda yer almak zorundayız. Turizm sadece fuarlar ile olmuyor. Uluslararası alanda bu ağların büyük katkısı oluyor” ifadeleriyle açıkladı.